Kültür için Alan tarafından desteklenen tasarım ile / with design projesinin kentte gerçekleştireceği yerleştirmelerin ikincisi olan “Ayna, Ayna…” 1 Eylül Çarşamba günü kentliyle buluştu. Kentin üç ayrı noktasında görülebilen gezici yerleştirmenin açılış etkinliği ilk durağı olan Bornova Küçük Park’ta gerçekleşti. Yerleştirme, Eylül ayı boyunca Kemeraltı ve Bostanlı’ya taşınarak kentliyle buluştu.
Tansel Özalp, kentin üç ayrı kamusal mekanına yerleştirdiği tasarım nesneleriyle, tasarlanmış kentsel mekanın çeşitli dokularının yansımalarını araç olarak kullanarak, bu çerçevede ürettiği sorulara kentlilerin oluşturacağı görseller üzerinden yanıtlar arıyor. Kentliyi, oluşturduğu bu mekansal yerleştirmelerle, cep telefonlarını kullanarak bir görsel havuz oluşturmaya çağırıyor. Projeye göre; kent ölçeğinde baktığımızda kişi, tasarlanmış olan ile hem kuşatılmış hem de yoğun etkileşime maruz bırakılmış bir öznedir. Çevremizdeki ticari amaçlı tasarım ögelerinin dikkatimize yönelik “saldırgan” üslubu ise, muhataplarının bilinç düzeyinde tepki olarak körleşmesine ve algılamamasına yol açıyor. Diğer yandan, eğer tasarım hayata dair ise, neden hayatın tüm karmaşıklığını, çeşitliliğini, çelişkisini içermesin? sorusu bizi kuşatan bu gerçeği ortaya seriyor. Bununla yüzleşmek, içinde yaşadığımız çevreyi kapalı algımıza yeniden göstermek mümkün mü? Kendi imgemize meftun, herkesin kendini görünür kılmaya çalıştığı bu çağda, bu çetin mücadelenin içindeki dikkatimizi oradan çekip alabilir miyiz? Onu kuşatıldığımız tasarım nesnelerinin niteliğine nasıl yönlendirebiliriz?
/
Supported by Spaces of Culture, tasarım ile / with design project presented its second installation “Mirror, Mirror…” on Wednesday, September 1st. The opening event of the mobile installation, which was seen at three different points of the city, started at its first stop, Bornova Küçük Park. The installation met with the citizens by moving to Kemeraltı and Bostanlı throughout September.
Tansel Özalp placed design objects in three different public spaces in the city to generate questions using reflections of designed urban space as a tool. He seeks answers to these questions through visuals created by urbanites by calling on them to create a visual pool using their mobile phones along with his spatial installations. The project holds that, on an urban scale, an individual subject is both surrounded by and exposed to intense interaction with what is designed. However, the “aggressive” style of commercial design elements around us leads us to become less and less perceptive. On the other hand, the question “if design is about life, why not include all the complexity, diversity, contradiction of life?” reveals this fact that surrounds us. Is it possible to face this and allow our closed senses once again to really see the environment in which we live? Obsessed with self-image and making one visible, can we take our attention away from all this hard struggle and direct it to the nature of the design objects surrounding us?